15. yy da inşaa edilen ünlü Parlı Safa Camii kendisinden çok minaresiyle ün yapmıştır. Caminin hemen yanında yer alan bol bezemeli minare, gösterişiyle camiyi geri planda bırakmıştır. Kareplanlı tek kubbeli olarak inşa edilmiş olan caminin ibadet mekânı iki ayak ve duvar uzantıları üzerine oturan bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbe dışarıdan yüksek bir kasnak üzerine oturtulmuş ve üzeri konik çatı ile örtülüdür. İbadet mekânının duvarları çinilerle kaplıdır. Bu çiniler sekizgen ve üçgen şekillerde olup, değişik renklerle daha da zengin bir görünüm göstermektedir. Yapının önünde dört sütundan oluşan beş bölümlü bir son cemaat yeri bulunmaktadır. Son cemaat yerinin kubbeleri dışarıdan gizlenmiştir. Giriş kapısı dışarıya doğru çıkıntı yapmakta olup, üzerine onarım kitabesi yerleştirilmiştir. Bu kitabenin altında, kapının da üzerinde kalan boşluğa sivri kemerli bir pencere açılmıştır. Burada dikkati çeken bir nokta da son cemaat yerinin kemerleri arasına, sütunların üst kısmına çeşitli şekillerde madalyonların yerleştirilmiş oluşudur. Yapının ünlü minaresi eski dönemlerde özel bir kumaşla örtülür sadece cuma günleri açılırmış. Caminin inşasında kullanılan malzemeler içerisine karıştırılan bir bitkiden dolayı çıkan mistik kokudan dolayı camiye “Parlı” yani “Kokulu” cami de denilmektedir. Caminin sağında yer alan minaresi taş işçiliği yönünden oldukça ilgi çekicidir. Kaideden başlamak üzere külahına kadar kufi ve nesih yazılar, değişik biçim ve desenlerle bezelidir. Minaresindeki işlemelerden ötürü Anadolu’nun en zarif ve en görkemli minaresine sahip bir camiidir.